Bu seferki Muhteşem Otel bizzat konakladığım 🙂 bir değişiklik olsun istedim ve bu kadar güzel bir rotaya gidiyorken, otelimiz bu denli huzurun ortasında bir cennet köşesiyken paylaşmadan edemezdim. Toskana gezi yazısı bittikten sonra sıra elbette otelimizdeydi. Chianti bölgesinde konaklamaya karar verdiğimizde bağ temalı, spası olan, konforu yüksek ve huzur dolu bir yerdi istediğimiz. Bu özelliklere sahip çok otel var. Daha makul fiyatlısı da mevcut geceliği astronomik rakamlara sahip olanı da. Bizim odağımız iki ucun tam ortasıydı diyebilirim. Ayrıca tema itibariyle birbirini tamamladığından gezi sırasındaki şarap tadım tecrübemizi de bu yazıda aktardım. Tabii ki Youtube’ da videosunu da paylaştım.
Kendi şarabını üreten bir tesis değil Campomaggio ama en can alıcı manzarası üzüm bağlarına karşı. Bu da size nerede olduğunuzu hep hatırlatıyor. Zevkine güvendiğimiz arkadaşlarımız önerdiği için giderken içimiz rahattı. Bu arada rezervasyonu booking‘ ten yapmanızı tavsiye etmem çünkü 2 gece için 100 € daha uyguna bir fiyat aldık otelin kendi sitesinden. Sözü uzatmadan oteli gezmeye başlayalım.
Dev kapısından geçip taş yokuşu tırmanırken cırcır böcekleri, kuş sesleri ve ormanın sesli sessizliği lavanta kokuları karışıyor. Ama önce kokusu geliyor sonra tarhını görüyorsunuz, rengarenk çiçekler de eşlik ediyor derken yokuşu bitirdiğiniz anda önünüzde otelin kocaman bahçesi ve ilerisindeki üzüm bağları karşılıyor sizi.
Videoda da bahsettiğim gibi bina 18. yüzyıldan kalma bir villa olduğundan mimarisinin orijinalliği asla bozulmamış. O yüzden bir kalede konaklıyormuş gibi hissediyorsunuz kendinizi.
Odaları da yine Toskana bölgesinin tipik izlerini taşıyor. Bu arada tipik izler demişken bundan çook çok zaman önce bu stille ilgili bir yazı kaleme almıştım, okumak için buraya tıklayabilirsiniz.
Bu da bizden olsun 😉
Spa alanı ise gayet cool ve yine taş ağırlık dekore edilmişti. Hemen dışında bir dinlenme alanı da ayrılmıştı, sanki otelin diğer alanları çok sesliymişçesine 😉
Otelimizden ayrılırken gerçekten çok zorlandık, aklımıza geldikçe büyük özlemle hatırlayacağımız anlar yaşattı ve yolculadı bizi. Sıra ise şarap tadımında. Otelden bize yakınlardaki gidebileceğimiz bağları içeren bir liste vermişlerdi ki bunu diğer yazımda paylaştım. Buradakileri otelden ayrılış saatine ve olmamız gereken ayıklık derecesine göre paketlerde seçtik. Örneğin biz kahvaltıdan sonra gideceğimiz için her yerde sabah seçeneği yoktu. Biz de yolumuzu bir yarım saat değiştirerek Cantalici’ de karar kıldık. Bağın detayları videoda var. Ben orada olmayan birkaç detaya da değinmek istiyorum.
Tadım sırasında bünyesindeki tüm şarapları içeren bir kitapçık veriyorlar, tattıklarınla ilgili notlarını alabilmek için, bu güzel düşünülmüş bir detaydı. Bir diğer önemli konu ise aşağıdaki görselde ve şişelerde gördüğünüz horoz figürü ile Chianti Clasico ibaresi. Bu ibareyi gördüğünüz şaraplar ancak “Chianti Clasico” reçetelerinde üretilmiş şaraplar oluyormuş. Onun dışında kalanlara farklı üzümler ve farklı tarifler dahil olabiliyormuş. Buraya giderseniz aşağıda paylaştığım biscottilerinden de alın, biscotti sevmeyen beni bile mest etti. Zeytinyağ üretimleri de var ama bize aroması inanılmaz acı geldi, zaten İtalyan ekmekleri de tatsız tuzsuz (bana göre elbette) 🙂 o yüzden hiç keyif vermedi. Ama şarapları inanılmaz. Biz araba kullanacağımız için 4 tane deneme yaptık, favorilerimiz Cantalici Chianti Clasico ve Tangano oldu. Barrufo’ nun ağızda bıraktığı etkiyi hiç beğenmedik. Diğer yandan kuru üzümden yapılan likör benzeri tatlı şarap ise müthiş değil ama arada bir açıp tadımlık almak, biscottinize eşlik ettirmeniz açısından güzel olabilir.
Bu kez Muhteşem Oteller yazımın konsepti biraz farklı oldu umarım beğenmişsinizdir.