Canım İstanbul’ un en güzeli en değerlisi değil mi Boğazı? Hele yaz günü keyfini çıkarmak gibisi var mı? Geçen yazdan beri kültür-sanat aktivitelerimde ciddi azalma var. Sinemaya bile vakit ayıramıyorum ki çok planlı programlıyım bilirsiniz, sıkı da takip ederim. Ama bazen olmadı mı olmuyor, ipin ucu kaçıveriyor bir bakıyorsunuz akmış gitmiş zaman.
İşte zamanı tam da orada durdurmak istediğim bir konserdeydik haftasonu eşimle. The Primetime Cruise’ da düzenlenen Denizde Caz organizasyonundan İlham Gencer konserindeydik. Havalar iyice bozmadan sezonu kapatalım dedik. Tam da öyle oldu. Mis gibi boğaz havasına eşlik eden muhteşem notalar ve sahnede 93 yaşında bir delikanlı ki enerjisi, esprisi, kahkahası bitmek tükenmek bilmeyen. O hepsi söylesin, biz dinleyelim.
Şair demiş ya kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı diye, jazz da mutluluğun bir başka hali, mutluluğun müziği. Dinledikçe içimi saran ezgiler. What a Wonderful World’ den Moonlight in Vermont’ a, L.O.V.E’ a kadar pek çok klasikle birbirinden güzel duygular arasında yüzdürdü bizi. Cazı bir de denizde dinleyin derim ben…