Tolstoy... Evet standart bir edebiyat sever olarak Rus edebiyatı ayrı bir kategori gerçekten. Bugüne kadar da farklı yazarlardan farklı eserlerini okumuşluğum var. Bu kez de elime aldığım “İnsan Neyle Yaşar?” oldu. O da Tolstoy klasiklerinden ama bu zamana kadar okumadığım, bir şekilde araya farklı eserler girince ötelenmiş bir kitaptı. Ne hızlandırdı bu kararını derseniz referans olarak size Netflix‘ ten “The Last Czars” yapımı olur.  Günümüz hayat akışında ne yazık ki etkilendiğimiz şeyler çoğunlukla dijital kaynaklı oluyor ama  sonuçta iyi bir şeylere de vesile oluyorlar.

The Last Czars politik bir dizi. Hem dizi hem de dökümanter tadında olduğu için akıştan bir anda araya giren konuşmalar belgesel tadını çok güzel veriyor ve tatlı bir akış sunuyor. Bu beğendiğim yapım bana epeydir Rus edebiyatından yapıtlar okumadığımı hatırlattı ve kaldığım yerden Tolstoy ile başlamak istedim.

Başlığı sebebiyle daha felsefik eğileceğini düşünmüştüm ancak tadına doyum olmayan bir öykü kitabı karşıladı beni. Tolstoy’ un boğmayan ve yormayan akıcı dili birbirinden iyi 3 öyküde hayat bulmuş.

  1. insan neyle yaşar?
  2. insanın ne kadar toprağa ihtiyacı vardır?
  3. kıvılcımı söndürmeyen yangını önleyemez.

Aslında ne kadar basit ve günlük konuların üzerinden işlenen başlıkların ahlaki değerlerimizi tekrardan gözden geçirmemize sebep olduğunu görüyoruz. Bin yıllardır işlenen konuların aslında hala ne kadar güncel olduğunu, insanın ahlaki değer ve sorumluluklarını asgaride yerine getirmediğindeki vicdan yükünü inanılmaz etkileyici bir dille okuyucuya geçiriyor. Daha fazla detay verip gizemi bozmak istemem. Haftasonu kaçamağı yaptığımız Urla’ ya almıştım kitabı. Aslında bir günde bile bitebilecek bir eserken konunun ruhsal ağırlığından ( kötü anlamda asla değil) son hikayeyi, diğer ikisini sindirip içselleştirdikten 1-2 hafta sonra okudum ve bitirdim.

“İnsan neyle yaşar?” herkesin kütüphanesinde olması gereken, okuma yolculuğunda uğraması muhakkak olan bir durak bir eser bana göre. Sarsıcı, silkeleyici, bazı şeyleri yeniden düşünmeye sevk eden, aynı zamanda da su gibi akan bu eseri siz de benim gibi bu zamana kadar okumadıysanız ilk fırsatta şans vermenizi dilerim.

Yazar

Yorum Yaz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Pin It