Bazı duygular gerçekten tarifsiz.. Bundan tam 13 yıl önce çeşitli spekülasyonlar, haftalarca süren tartışmalar sonucu İstanbul’ un en önemli değerlerinden, sanat mabedlerinden biri olan Taksim Atatürk Kültür Merkezi kapatılmıştı. Yıkılacak dendi, yenisi yapılacak dendi, ismi değişecek dendi. Bizi şaşkınlık ve hüzün boyutunda oradan oraya savuran gelişmelere sahne oldu defalarca.
Sanatla iç içe bir hayata sahip olmamın temellerini atan bu önemli merkezde ne anılarım yok ki. Sayısız bale ve opera temsili, onlarca tiyatro oyunu ve konser… Ne Kuğu Gölü kalmış izlemediğim ne Fındıkkıran ne Madame Butterfly… Üniversite hayatımın da bitişinden sonra veda ettik bu nadide mekana ve hayatımın önemli bir değerine, alışkanlığına..
Açılacağına dair umutlarımı yitirmiştim açıkçası. Ta ki 2017 yılında Tabanlıoğlu Mimarlık‘ ın projeyi üstlendiğini haber alana kadar. Murat Tabanlıoğlu‘ nun bu projeyi almasının en önemli sebebi, ilk AKM binasını babası mimar Hayati Tabanlıoğlu‘ nun inşa etmiş olmasıdır. Baleye geçmeden önce bir iki detay daha vermek istiyorum. Murat bey binanın yıkılmasına dayanamayacağından, bu anları görmek dahi istememiş. Renovasyondan önce de içeriden bir şeyleri yenisine aktarmak adına alüminyum merdivenlerden ve seramiklerden parça almış. Böylece yeni spiral merdiven ve dev kırmızı kürenin temelleri atılmış.
Genel yapısına dönmeden Uyuyan Güzel‘ e geçmek istiyorum. Bunca yılın hasretinden aylarca bilet bulamadığımız balenin Akm’ deki ilk gösterisini izlemek kısmet oldu. Gerçekten özlemişiz AKM’ de olmayı, orada temsil izlemeyi, sahnesini.. Gerçi şöyle eski AKM büyük salon olan alan sanki küçülmüş gibi geldi ama tabii aradan geçen 13 yılla birlikte çok da emin olamadım. Yine de son teknolojiyle donatılmış bir salonda olmak ayrı keyifti.
Şansımıza o gece de sahnede Erhan Güzel ve Büşra Ay performans sergiledi. Aynı zamanda kızımın bale okuluna da zaman zaman gelerek workshoplar düzenleyen başarılı balet Berkay Günay da aynı gece sahnedeydi. Biletleri takip ederek mutlaka izlemenizi tavsiye ederim.
Bu arada AKM’ nin dış alanı da bir hayli genişletilmiş. Eskiden otopark alanında görsel show sunan elektrikli bir sergi alanına dönüşmüş. Ayrıca eski sahne kostümlerinden oluşan ufak bir sergi de mevcuttu.
AKM’ nin şu an ilgi odağı olan bir alanı da görsel sanatlar kütüphanesi. Sadece bu konu üzerine yoğunlaşmış bir araştırma kütüphanesi. Yani bünyesinden kitabı dışarı çıkarma izni verilmiyor ve haftaiçi 17.00′ e kadar açık. Eski anıları yad edip yenilerini eklemek için en kısa zamanda bir gösteriye bilet alın ve AKM ruhuyla hasret giderin..