Afrikalı Leo, günümüz klasikleri arasında yer alan bir Amin Maalouf romanı. Libnan asıllı yazarın ilk romanı olmasına rağmen büyük ses getirmiş bu eserle bu zamana kadar yollarımız kesişmemişti. Hani bir eser çok bilinir çok konuşulur ya araya bir mesafe girer. Bende de öyle oldu diyebiliriz. Sonra bir yılbaşı gecesi arkadaşım Nil hediye etti. Hemen okunacak listeme girdi böylelikle. Ama sırasını bekleyecekti elbet 🙂 Ondan önce bekleyenler vardı. Böyle diye diye devirdik ayları ve sıra geldi.
Afrikalı Leo kim? Orta çağda yaşamış bu gezginin notlarından yola çıkarak kaleme alınmış. Ancak notlar tam olmadığından dönemin önemli olayları ve hükümdarlarıyla eşleştirilmiş. Ortaya Endülüs‘ ten başlayıp Afrika’ yı boylu boyunca kat eden, oradan İstanbul, derken Roma‘ ya uzanan nefis bir gezi şöleni. (Arkadaşımın da bu kitabı neden seveceğimi düşündüğünü anlamış oldum böylece) Sadece bir gezginin anıları değil aslında kitapta okuduklarınız. Müslümanlık ve Hristiyanlığın o dönemki algılanışı, yargıları, hayata yansımaları derken çok geniş bir perspektiften bakmanızı sağlıyor. Geriye dönüp düşündüğünüzde tüm o yolları beraber katetmişsiniz, zorluklarla beraber mücadele etmişsiniz hissi oluşuyor.
Benim keyifle okuduğum bir kitap oldu. Gezgin hikayelerini, dinler arası geçişleri ve dönem romanlarını okumaktan zevk alıyorsanız seçtiğinize fazlasıyla memnun edecek bir roman. Size de şimdiden keyifli okumalar dilerim.